
Bu benim ilk blog yazım ve burada eğitimci kimliğimle yılların birikimini sizlerle paylaşmayı amaçlıyorum. Teknolojinin eğitim üzerindeki etkilerini değerlendirmek, bu yazının ana teması olacak.
1950’li yıllarda, ilk hesap makineleri piyasaya çıktığında matematik öğretmenleri bu yeni teknolojiyi protesto etmişlerdi. Hesap makinesinin, matematik eğitiminin sonunu getireceğini ve öğrenciler tarafından asla kullanılmaması gerektiğini savundular. Öğrencilerin hesap yapma becerilerinin zayıflayacağına dair endişe duyuyorlardı ve haklıydılar. Ancak her teknolojinin hem kazandırdığı hem de kaybettirdiği şeyler olduğunu unutmamalıyız.
Hesap makinesi işlem hızımızı artırdı, ama aynı zamanda öğrencilerin çarpım tablosunu ezberleme alışkanlıklarını da büyük ölçüde azalttı. Peki, bunun başka bir örneğini kendi hayatımızdan verebilir miyiz? Elbette. Örneğin, telefonlar… Bir zamanlar hemen hemen tüm akrabalarımızın telefon numaralarını ezbere bilirken, bugün kimsenin numarasını ezberlemek zorunda değiliz. Artık bu işi, binlerce numarayı depolayabilen akıllı cihazlarımız yapıyor.
Buradan şu sonuca varabiliriz: Teknoloji, bize sunduğu kolaylıkların yanında bazı becerilerimizi de elimizden alıyor. İşte bu yüzden diyorum ki:
“Her teknoloji bize bir şeyler sunarken, bizden de bir şeyler götürür.”
Yapay Zekâ: Geleceği Şekillendiren Güç
Bugün yapay zekâ, hayatımızın neredeyse her alanında devrim yaratıyor. Ancak şu soruyu sormamız gerekiyor: Yapay zekâ bize birçok şey sunarken bizden ne götürecek?
Z kuşağı, internet ve sosyal medyanın içinde doğdu. Günümüzde doğan çocuklar ise yapay zekâ ile iç içe bir dünyaya gözlerini açıyor. Gelecekte bu çocuklar, okula başladıklarında robot öğretmenlerle ders işleyecek, tüm eğitim materyalleri yapay zekâ destekli olacak ve her şey birbiriyle bağlantılı şekilde çalışacak.
Peki, biz eğitimciler, ebeveynler ve eğitim sistemimiz bu geleceğe hazır mıyız?
Dürüst olmak gerekirse, henüz hazır değiliz ve her geçen gün bu treni kaçırıyoruz.
Geleceği Tasarlamak
Şimdi, geleceğin yeniden şekillendiği bu dönemde aklımızı kullanarak harekete geçme zamanı.
Sosyal medyada kaybettiğimiz nesillerden ders alarak, yapay zekânın içinde doğan yeni nesli korumalı ve yönlendirmeliyiz. Bunun için:
- Kurallar belirlemeli ve sınırlar çizmeliyiz.
- Aileleri bilinçlendirmeliyiz.
- Çocuklarımızın teknolojiyi etik ve faydalı bir şekilde kullanmalarını sağlamalıyız.
Hedefimiz, Türk gelenek ve göreneklerine uygun, çağın bilgi ve birikimlerinin üstünde, tam donanımlı bir nesil yetiştirmek olmalıdır.